Karadeniz bölgesi ve Doğu Anadolu bölgesi arasında kalan en nadide şehirlerimiz arasında yer alan Gümüşhane, tarihi ipek yolu üzerinde bulunması nedeni ile geçmişten günümüze en önemli ticaret merkezi olarak bilinir. Gümüşhane ismi ise, bölgede bulunan gümüş madenlerinin çokluğu nedeni ile verildi. Geçmişi, M.Ö 3.000 kadar eski bir döneme dayanan Gümüşhane, pek çok kültüre ev sahipliği yapmış ve pek çok kültürü içinde barındırmıştır. Bu nedenle zengin geçmişi ve kültürel birikimi görülmeye değerdir.
Gümüşhane’de ilk yerleşim ise, M.Ö 2.000 yılında gerçekleşmiş ve bölgede yer alan zengin maden yatakları bu bölgeye Asurlu tüccarların göç etmesine neden olmuştur. Bu zengin maden yatakları Hiti imparatorluğu döneminde işletilmeye başlamış ve bu sayede bölge kalkınmış ve zenginlik kazanmıştır. Gümüşhane, gezilecek görülecek ve keşfedilecek alanlar bakımından önemli bir yere sahiptir. Gümüşhane’ye gittiğinizde kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında Eski Gümüşhane, Santa Harabeleri ve Sadak Köyü yer alıyor. gümüşhane’de zengin geçmişi dolayısı ile pek çok tarihi kale yer alıyor.
Bu kaleler arasında görmeniz gerekenler arasındaki ilk sırayı ise, canca Kalesi, Kov Kalesi, Akçakale Kalesi, Keçi Kalesi, Gümüşkaya Kalesi, Torul Kalesi, Avliyana Kalesi yer alıyor. Gümüşhane, aynı zamanda cami ve kilise bakımından da oldukça zengin bir şehrimizdir. İçinde tarihin kokusunu barındıran görülmeye değer cami ve kiliseler arasında ise, Süleymaniye Camii, Küçük Camii, Meryen Ana Kilisesi, Hagios Georgios Manastır Kilisesi, İmera Manastır Kilisesi yer alıyor. bunun yanında şehirde pek çok tarihi köprü de yer alıyor. Gümüşhane’de toplam 41 adet köprü yer alıyor ve bu köprülerinin her birinin kendine has özellikleri ve tarihi geçmişi bulunuyor. Tohumoğlu Köprüsü, Gümüşhane Köprüsü, Meryem Ana Köprüsü dikkatinizi çekecek tarihi diğer yapılar arasında yer alıyor. bunun yanında Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Çim Piknik, Zigana Kayak Merkezi, Tabiat Anıtları, Tomara Şelalesi, Kuş Gözlem Alanı ve Kilis Yaylası da bölgede bulunan sayısız doğal güzelliklerden sadece bir kısmıdır.
Gümüşhane’ye gitmişken midenizi şımartmazsanız olmaz. Gümüşhane’de yenmesi gerekenler listenize Gümüşhane mantısı, Hasude Kaymağı, Kuşburnu Çorbası, Gavut Çorbası, Yergök Dolması, Borani, Lalanga, Erişte ve tel helva yer alıyor. zengin mutfafı her kesimden insana hitap eden Gümüşhane’de bu lezziz tatları deneyebilir ve yeni tatlar keşfedebilirsiniz. Gümüşhane’ya karayolu ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Gümüşhane’nin çevresinde yer alan ilçeleri ise, Kelkit, Merkez, Şiran, Torul, Kürtün ve Köse’de görülmesi gereken bölgeler arasında yer alıyor. Gümüşhane, içinde barındırdığı gerek doğal güzellikleri, uzun bir tarihi geçmişi ve sıcak insanları ile çok seveceğiniz bir bölgedir. Gümüşhane’ye gittiğinizde alışveriş yapacağınız pek çok mağaza ve küçük esnaf ile karşılaşabilirsiniz. Özellikle de sıcak dar sokaklarına yayılmış olan incik boncuk satan tezgahlar, uygun fiyatlara tezgahta sergilenen kıyafetler oldukça dikkatinizi çekecek. Yeşillik alanları bol olan şehrimiz, oksijen bakımından da oldukça zengin olduğu için hastaların ve yaşlıların kendilerini iyi hissetmelerine imkan tanıyor.
Gümüşhane’ye geldiğinizde sevdiklerinize Gümüşhane’yi hatırlatan küçük eşya ve aksesuarlar alabilirsiniz. Harika doğa manzaraları yakalayabileceğiniz ve anılarınızı ölümsüzleştirebileceğiniz yüzlerce fotoğraf çekebileceğiniz harika manzaralar ile karşılaşacaksınız. Ufak olmasına rağmen huzur bulacağınız ve dinlenebileceğiniz Gümüşhane’ye geldiğinizde gideceğiniz ilk adres Satala Antik kenti olmalıdır. Geçmişi içinde barındıran bu antik kent doğal güzelliği ve içinde bulunan tarihi yapılar ile pek çok turistin dikkatini çekiyor. Gümüşhane’ye gelenlerin Limni Gölü’nü görmeden dönmemesi de şiddetle tavsiye edilir. Bu köyde göreceğiniz göl manzarasına hayran kalacaksınız. 1991 yılında ilçe olan Kürtün içinde bulunan barajı ve yaylası ile ünlüdür.