Aksaray hakkında kısa bir bilgi ile başlayalım. Aksaray Ortadoks Hristiyanlığın ilk temellerinin atıldığı bölgedir. Aksaray’ın sınır komşuları Ankara, Niğde ve Konya’dır. Yaz aylarında 20-30 derece arası, kış aylarında ise -5 derece civarındadır. Aksaray’ın görülmeye değer doğal ve tarihi güzellikleri vardır. yemediğinize bin pişman olacağınız birçok yöresel yemekleri vardır.
IHLARA VADİSİ
Aksaray’a uzaklığı 40 km civarıdır, vadinin uzunluğu 14 km’dir, yüksekliği yer yer 100 ile 150 metre arası değişmektedir. Bu vadinin oluşumu Melendiz çayı ile olduğu bilinmektedir.
GÜVERCİNKAYASI
Yapılan araştırmalara göre Milattan önce 5200’lü yıllarda inşa edilen Güvercinkayası adlı bu taşlardan yapılan yapı 7000 yıl öncesindeki bölgenin ekosistemine yaşam biçimini öğrenmemizde yardımcı oluyor.
EĞRİ MİNARE (KIZIL MİNARE)
Eğri Minare Aksaray Merkez’de bulunur 13. Yüz yılda yapılmıştır. Sultan 1.Keyhüsrev tarafından yapılma emri verilmiştir. Camisiz minare olmaz tabikide fakat bu minarenin camisi sonradan yapılmıştır.
HASAN DAĞI
Deniz seviyesinden yüksekliği 3200 metre civarı olan Hasan Dağında Antik Roma kenti olan Nora bulunmaktadır. Erciyes Dağından sonra en yüksek ikinci dağ olan Hasan Dağı 1750 metreye kadar meşe ağaçlarıyla kaplıdır.
SULTAN HANI
Konya-Aksaray yolu üzerindedir, Aksaray’a 42 km uzaklıktadır. Yapımı miladi 1228 yılında başlamıştır. Sultan Hanı kervansaray niteliğindedir, yapı malzemesi olarak çoğunlukla kesme taş kullanılmıştır.
ALAYHAN
Alayhan Aksaray-Nevşehir-Kayseri yolu üzerinde Alayhan köyünün 3 km doğusundadır. Moloz taşla yığma tekniğinide kullanarak yapılan Alayhan düzgün kesme taşlar ile kaplanmıştır. 12-13. Yüz yıllarda yapılmıştır.
SARATLI KIRKGÖZ YER ALTI ŞEHRİ
Adından da anlaşılacağı üzere yer altına yapılmıştır ve şehir niteliği taşıyor. İçerisinde evler ahırlar ve benzeri bir çok bölüm bulunmaktadır, 3 katlıdır.
TUZ GÖLÜ
Evet tuz gölü, tuz gölü denildiğinde aklımıza ilk Konya’da olduğu geliyor değil mi? Aslında sadece Konya’ya özgü bir göl değildir Tuz Gölü Ankara, Konya ve Aksaray’ın kesiştiği bölgededir. Türkiye’nin tuz ihtiyacının %60 kadarını tuz gölünden karşılanır, göl tabanından yüksekliği en fazla 1 metredir. Çıplak ayakla gezerken başlarda tuz ayağınızı yakmaya başlıyor fakat 1-2 dk sonra alışıyorsunuz. Tuz Gölünü besleyen kaynaklar arasında Şereflikoçhisar’dan gelen Peçenek Çayı, Aksaraydan Melendiz Çayı, İnsuyu, Karasu ve Kırkdelik Çayları besler Tuz Gölünü.
YEMEDEN AYRILMAMANIZ GEREKEN YİYECEKLER
Sepe: küçük boyutlarda açılıp pişirilen yufkadır.
Sıkma: Sepe’den biraz büyük ve içerisine tereyağı, çökelek, peynir ve benzeri bir çok malzeme koyarak yapılan yiyecektir.
Çörek: mayalanmış hamurun geniş kaplara konularak köy fırını gibi yerlerde pişirilmesiyle o tadına doyulmayan muhteşem yiyecek ortaya çıkar.
Erişte: Hamurlu yiyecekler kategorisinden olan Erişteyi bilmeyeniniz yoktur herhalde ince ve uzun olarak yapılan Erişte yoğurt ile karıştırıldığı zaman tadına doyum olmaz.
Kuskus Pilavı: Yumurta ve un karıştırılıp içerisine isteğe göre tuz veya biber koyup küçük parçalar halinde kurutulmaya bırakılır.
Sarığı Burma (Katmer): un, yumurta ve yoğurt karıştırılarak yufka gibi açılır. Üst üste 2-3 kat yufka konulur ve içerisine isteğe göre domates vs konulur, sac ocağında pişirilenleri yemenizi tavsiye ederim.
Kalburbastı: içerisinde sıvı yağ, tere yağ, yoğurt ve olmazsa olmazı olan un vardır. Yiyeceğiniz zaman üzerine mutlaka ceviz koydurmayı unutmayın.
Höşmerim: Adına sıkça rastlanılan Höşmerim bir tatlı türü olmakla beraber bölge halkının sık tükettiği bir tatlı türüdür. Yapımında genellikle irmik, tereyağı, şeker, süt, tuzsuz peynir üzerine ise genelde badem veya ceviz içi kullanılır.
Tarhana Çorbası: Her derde deva olmasa bile kış aylarında grip nezle ve benzeri hastalıkları kapan kişilerin vazgeçilmez antibiyotiğidir. Tarhananın yapımında yoğurt, un, tuz, domates, biber ve biber salçası kullanılır. Varsa eğer kavanozda içerisine ekmek parçalayıp atarak yemenizi öneririm.